Hindistan’ın seçim sonuçları ekonomik ve diplomatik geleceğini şekillendirecek
Hindistan’da seçim sonuçları 4 Haziran’da açıklanacak ve beklentiler Başbakan Narendra Modi’nin üçüncü kez üst üste seçileceği yönünde. İster Modi’nin partisi isterse bir koalisyon tarafından yönetilsin, yeni hükümet önümüzdeki dönemde bir dizi kritik zorlukla yüzleşmeye hazırlanıyor.
Ülkenin ekonomik büyümesi öncelikli odak noktası olup, geçtiğimiz mali yılda yaklaşık %8 oranında büyüyerek Hindistan’ı en hızlı büyüyen büyük ekonomilerden biri haline getirmiştir. Bu başarıya rağmen ekonomik eşitsizlikler devam etmekte ve büyüme kırsal kesimden ziyade kentsel alanlarda yoğunlaşmaktadır.
Modi, G20 ülkeleri arasında kişi başına düşen gelirin en düşük olduğu ülke olmasına rağmen Hindistan’ı dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline getirmeyi taahhüt etmiştir.
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings geçtiğimiz günlerde Hindistan’ın kredi notu görünümünü ‘durağan’dan ‘pozitif’e yükseltti ve ‘BBB-‘ notunu korudu. Bu ayarlama ülkenin güçlü ekonomik büyümesini ve bunun ülkenin kredi itibarı üzerindeki olumlu etkisini yansıtmaktadır.
Nisan ayında yıllık perakende enflasyonun %4,83 ile Merkez Bankası’nın %4’lük hedefini aşması ile enflasyon bir diğer önemli sorun olmaya devam etmektedir. Tüketici fiyat sepetinin önemli bir bileşeni olan gıda enflasyonu Kasım 2023’ten bu yana yıllık %8’in üzerinde seyretmektedir.
Muhalefetteki Kongre partisi bu konuda kampanya yürüterek etkiyi hafifletmek için nakit yardımları önerirken, Modi hükümeti yurt içi enflasyonu frenlemek için buğday, pirinç ve soğan gibi temel gıda maddelerinin ihracatını yasakladı.
İşsizlik oranları da seçim tartışmalarında ön planda olmuştur. Mart ayında %7,4 olan işsizlik oranı Nisan ayında %8,1’e yükselirken, 15-29 yaş aralığındaki kentsel genç işsizlik oranı Ocak-Mart çeyreğinde hafif bir artışla %17’ye yükseldi. Aynı dönemde kentsel işsizlik oranı ise %6,7 seviyesindeydi. Hükümet kırsal işsizlik verilerini üç ayda bir yayınlamıyor.
Hindistan’ın dış ilişkilerinde hem iyileşmeler hem de gerilimler görülmüştür. Ülkenin artan küresel etkisi ve proaktif dış politikası Modi’nin liderliğinde elde edilen başarılar olarak vurgulanmıştır.
Ancak Çin ile ilişkiler 2020’deki sınır çatışmasının ardından gerilmeye devam ediyor. Modi sınırdaki “uzun süreli duruma” bir çözüm bulunması çağrısında bulundu. Ayrıca, ayrılıkçı bir Sih liderine yönelik suikast girişiminde Hindistan’ın parmağı olduğu iddialarının ardından Kanada ile ilişkiler gerginleşti.
Yurt içinde ise endüstri grupları, tüketimi canlandırmak için vergi muafiyet limitinin artırılması ve sermaye kazancı vergisi yapısının gözden geçirilmesi gibi vergi reformları yapılması çağrısında bulundu.
Tarım sektöründe, kentsel ve kırsal gelirler arasındaki eşitsizlik önemli bir sorun olmaya devam ederken, Bharatiya Janata Partisi (BJP) daha önce söz verdiği gibi 2022 yılına kadar çiftlik gelirlerini iki katına çıkarmayı başaramadı. Modi, kırsal kesimde kişi başına düşen geliri 2030 yılına kadar %50 oranında arttırmak için yeni bir hedef belirlemiş olsa da çiftçiler bu hedefe şüpheyle yaklaşıyor.
İşgücü ve toprak reformları da gündemde. İşe alma ve işten çıkarmayı kolaylaştırmak ve sendikaları düzenlemek için tasarlanan yeni iş kanunları 2020’de parlamentodan geçti ancak muhalefet nedeniyle uygulanmadı. Modi’nin ilk döneminde dirençle karşılaşan toprak reformları da daha fazla tartışmayı önlemek için ertelenebilir.
Hindistan seçim sonuçlarını beklerken, yeni hükümetin vaatlerini yerine getirmek ve ülkenin yörüngesini korumak için bu ekonomik, yerel ve uluslararası zorlukların üstesinden gelmesi gerekecek.
InvestingPro İçgörüleri
Hindistan seçim sonuçlarına hazırlanırken, finans piyasaları ülke ekonomisi ve belirli sektörler üzerindeki potansiyel etkiyi yakından izliyor. Bu bağlamda, gerçek zamanlı piyasa verileri ve analizleri, siyasi gelişmelerin etkilerini anlamayı amaçlayan yatırımcılar için çok değerli hale geliyor.
InvestingPro verilerine göre, piyasa şu anda 2023’ün 4. çeyreğinde sona eren son on iki ay itibariyle 226,1 olan F/K oranı ile yüksek bir kazanç katsayısında işlem gören bir şirket gözlemliyor. Bu, yeni seçilen hükümetin ekonomi politikalarından etkilenebilecek gelecekteki kazanç artışına ilişkin önemli bir beklentiye işaret ediyor.
Yüksek F/K oranına rağmen şirket, istikrarı tercih eden yatırımcılar için güven verici bir işaret olan düşük fiyat oynaklığı sergiliyor. Ayrıca, şirketin likit varlıkları kısa vadeli yükümlülüklerini aşıyor ve bu da seçim sonuçlarından kaynaklanan kısa vadeli ekonomik dalgalanmaları yönetmesine yardımcı olabilecek güçlü bir likidite pozisyonuna işaret ediyor.
Yatırımcılar, şirketin 52 haftanın en yüksek seviyesine yakın, bu eşiğin %97,84’ünde işlem gördüğünü ve geçen yılki güçlü performansını yansıttığını unutmamalıdır. Şirket, %100 brüt kâr marjı ve aynı dönemdeki %72,11’lik faaliyet geliri marjının da gösterdiği gibi, son on iki ayda kârlı bir performans sergilemiştir.
Bu ölçümleri daha derinlemesine incelemek ve daha fazla bilgi edinmek isteyen yatırımcılar için ek InvestingPro İpuçları mevcuttur. Örneğin, şirket hissedarlarına temettü ödemiyor, bu da bireysel yatırım stratejilerine göre dikkate alınması gereken bir faktör olabilir. Daha fazlasını keşfetmek isteyenler, InvestingPro’nun şirkete özel sayfasında daha fazla analiz ve ipucu bulabilirler. Ayrıca, okuyucular INVTROZEL1A kupon kodunu kullanarak InvestingPro aboneliğinde %20’ye varan indirim kazanabilir ve bu indirim, bilinçli karar verme için 6 ek InvestingPro İpucu’ndan oluşan kapsamlı bir listeye erişimi de içerir.
Bu makaleye Reuters katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.